Dr. Cengis Temuçin Asiltürk
KİTAPLARIM
Suret, Doğu'nun kadim hikâye etme geleneği ile Batı'nın resimden sinematografiye uzanan imge olarak suret görüsünü benliğinde yoğurmuş, o nevi şahsına münhasır Rüstem Efendi'nin büyüleyici serüveni...
Anlatım tekniği kusursuz... Geçmiş bilinciyle capcanlı... O ne yapılırsa yapılsın asla kaçılamayacak olan kodlanmış belleğin, hafıza soy kütüğünün, tenimizde ve tinimizde derin çizgiler bırakarak günbegün bizi kendisinden uzaklaştırmayı zor da olsa başaran hayatın resmini çizecek kadar görsel kurgunun, sinematografik panoramaların hakkını vermiş.
Duygu Seçkin, Varlık
İşte bu sözlerle anılan Sırlanmış Zamanın Gölgesinde adlı romanın yazarından, Suret... Sırlanmış Zamanın Gölgesinde ve Ölüyaprak Vuruşu romanlarını aynı kişinin yazdığına beni kimse inandıramaz.
Çetin Altan
Ölüyaprak Vuruşu, 1980'ler Türkiyesi'nde kentsoylu bir ailenin romanı. Görüntüleri, imgeleri, atmosferi TheoAngelopoulos sinemasının büyüleyiciliğini taşıyor. Benzerlerinden farklı, şaşırtıcı bir roman bu.
Çetin Öner
Cumhuriyet Kitap'ta, Sırlanmış Zamanın Gölgesinde için, 'Ateşe atılanların romanı bu...' denilmişti. Ölüyaprak Vuruşu, 'Masumiyetini korumaya çabalayan Güneyli ailesinin romanı...'; Sırlanmış Zamanın Gölgesinde romanı için, 'Hayat, tuhaf bir gösteri gibi bu romanda; masallar kadar büyüleyici ve düşsel...' Mağarada yaşayan, küf kokan insanla Paris'te okumuş, parfüm kokan insan yan yana... Bu, son yılların iyi romanlarından.
Kemal Ateş, Hürriyet Gösteri
Cengis T. Asiltürk, insanlığın o tuhaf gösterisini anlatmayı Suret romanıyla sürdürüyor...
Sırlanmış Zamanın Gölgesinde
"Özgür göçebe hayatını inatla sürdüren Haytaoğulları'nın yaşamaktan bıkıp usanmaz yaşlıları.kendilerine aktarılan hayatın değerini çok iyi bilen çocukları,çocukluktan kolay vazgeçmez hayta erkekleri,dişilikte kusursuz kadınları,güzel kızarlı bir döngüde süren acınası serüvenleri artık sorgulamaya başlamıştı. Adam,ovayı tümüyle örten sarısı papatyalar üzerine yerleşmeyi o gün uygun gördü. Bundan tam yüz on yıl önce…
Türkçe
464 s. -- 2. Hamur-- Ciltsiz -- 14 x 20 cm
İstanbul, 2006
ISBN : 9789751025272
Sinemada Yaratıcı Yönetmen
Tüm ülke sinemaları varlıklarını iki nedene borçludur. Bu nedenlerin ilki kimi filmlerin salt bir ticari ürün olmasıdır. Onlar birer ticari üründür, çünkü artık-değer (kâr) bırakması amacıyla yapılırlar. Sinemanın varlığını borçlu olduğu ikinci nedense, kimi filmlerin sanat yapıtı olmasıdır. Sanat yapıtı diye ortaya çıkartılan filmler, varedilişlerinin doğası gereği, salt bir filmden ibaret olamazlar. Onlar yapılarının derinliklerinde hayatın tüm kurallarını taşırlar. Böylece yeni bir hayat kurabilen bir yönetmenin, Freud tarafından 'şahlanmış atın üzerindeki bir şövalye' olarak tanımlanan egodan yoksun olması düşünülemez.
Türkçe
428 s. -- 2. Hamur-- Ciltsiz -- 14 x 21 cm
İstanbul, 2014
ISBN : 9786054979141
Sinemada Şiirsel Anlatım
Günümüzde birçok sanatçı, çeşitli sanatların arasındaki sınırlarla ilgileniyor; gittikçe birbirine karışan ve belki de yok olmaya başlayan bu sınırlardan, en çok sinema ve şiirin iç içe girmiş olması, sinemanın somut görselliği, şiirin imgesel görselliği ile birleşiyor. Bu iki sanat dalını diğer sanat dallarından ayıran en önemli özellik de bu... Bununla birlikte bu ikisi, belki de, ayrıldıkları noktada birbirlerine daha da yaklaşıyorlar. Bu kitapta da, iki ayrı ırk, iki ayrı dil, iki ayrı ülke, iki ayrı kültür gibi görünen bu büyülü anlatım biçimlerinin ortak noktalarını bulmak mümkün.
(Tanıtım Bülteninden)
Türkçe (Orijinal Dili:Türkçe)
342 s. -- 1. Hamur-- Ciltsiz -- 16 x 24 cm
Ankara, 2006
ISBN : 9789755919942
SİNEMADA DİYALEKTİK KURGU
( FİLMİN DİLİ )
Sinema, sadece belli bir imaj üretimiyle ilgili bir anlatı alanı değildir; o, kendi özel dilini oluşturma tarihi içinde yoğun ve sürekli bir estetik/sanatsal arayıştır. Sinemada; klasik ikon-imaj döneminde, Griffithçi hikaye anlatma sürecinde, Pudovkinin izleyicinin psikolojik rehberliğini kontrol eden yönteminde ve Eisensteinın yepyeni bir gerçekliği ve ideaları yaratma eylemini araştırdığı yıllarında yapılanın adı bellidir: Kurgu.
ISBN : 9786054979134
Sayfa : 379 sayfa
Basım Yeri : İstanbul
Basım Tarihi : 2014
Muleta
(Kırmızılı Orfel)
Günay uzaklarda yaşadığı her anı paylaşmak istiyordu. Bir sigara yaktı. “Her şeyi anlatacağım! Acımı hafifletir belki...”
Yedi yıllık serüveni; Dilek ile yaşadıklarını, evden ayrılışını, trende tanıştığı salçacı Ali Şahin’i, Kovboy Hakan’ı, yaşlı bir kadını kuduz köpeğe parçalatmalarını... Sertaç’ı, Caner’i, deniz kıyısındaki çadırları, intihar eden sevgilileri... Katil Toraman Korkut’um Ben’i, Burcu’yu, kendi sahte adlarını sindire sindire anlattı... Şakir amcayı, Başaran Bey’i, Etem ve öbür vagon müdavimleriyle şehir dışındaki o eski vagonda yaşadıklarını, Natali’yi ve tavayla işlediği cinayeti de hikâyesine ekledi. Bütün serüveni başı önde dinleyen Temur, hayal dünyası sınır tanımaz bir palavracı karşısında kalmış gibi baktı. “Şu anlattığın olayların içinde olamazsın sen!”
ÖLÜYAPRAK VURUŞU
Güneyli ailesi, Köyceğiz'de yaşayan ve soylu bir gelenekten gelen eğitimli bireylerden oluşan bir ailedir. 1980'lerde Güneyli ailesi o zamanlar sekiz yaşında olan oğulları Özgür üzerinden bir felaket yaşar. Kızları Nurhan, kardeşini koruyamadığı için derin bir sorumluluk duygusunun altında ezildiğinden su kuyusunda intihar eder.
Ailenin yaşadığı felaketten kendini sorumlu tutan baba Nuri Bey evini terk eder. Özgür, üniversite eğitimini bahane ederek İstanbul'a gitmek ister. Oğlunun şair olmasını arzulayan Hülya Hanım, şiir yazmayı sürdürmesi koşuluyla oğlunun gitmesine izin verir. Özgür İstanbul'a gider, ama çocukluğunda yaşadığı felaketin izlerini silemez. Babasının eve dönmesiyle o da eve döner, ama umduğunu bulamaz. Sekiz yaşına kadar süren çocukluğundaki mutluluğu asla bulamayacaktır.
Orhon Murat Arıburnu Uzun Metrajlı Sinema Filmi Dalında ödül almış olan ve Cengis T. Asiltürk'ün aynı adlı romanından uyarlanmış olan ÖLÜYAPRAK VURUŞU adlı senaryonun filme alınmasına 20 Ağustos'ta başlanıyor. Çekimler, Muğla (Köyceğiz, Dalyan, Dalaman), Denizli ve İstanbul'da yapılacaktır.